Sermola Performans’ın Kasım 2014 Oyun Programı Belli Oldu!
Oct 23Şermola Performans’ın Kasım Programı Yeni Oyunlarla Dolu !
Şermola Performans Kasım ayında birçok yeni tiyatro ekibine ev sahipliği yapacak.
Destar Tiyatro’nun oyunlarını ve sezon boyunca Şermola Performans’ta yer alacak tüm etkinlikleri Şermola Kart sahibi olarak daha avantajlı seyredebilirsiniz.
KRAPP’ın Son Bandı/TiyArtro
1, 28 Kasım 20.30
Dünyaca ünlü İrlandalı tiyatro yazarı Samuel Beckett’in 1958 yılında yazdığı tek kişilik oyunu ‘Krapp’ın Son Bandı’ ‘Teyba Dawi a Krapp’ adıyla TiyArtro Topluluğu’nun sahnelediği ilk oyunu. 6 Ekim 2014 tarihinde eserin dünya prömiyeri Uluslar arası Tiflis Tiyatro Festivali’nde kapsamında Kote Marjanişvili Devlet Drama Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi.
“Krapp’ın Son Bandı-Teyba Dawi a Krapp”1 Kasım 2014 Cumartesi günü Şermola Performans Sahne’de saat 20.00’de ilk defa İstanbul seyircisiyle buluşacak.
Dünyada ilk kez Kürtçe yorumlanan “Krapp’ın Son Bandı” adlı oyun Harold Pinter ve Mehmet Uzun’a ithaf olunur.
Oyunun dili Kürtçe’dir. Türkçe ve İngilizce altyazılı gösterilecektir. (60 dk)
TiyARTro Çok Kültürlü-Çok Dilli Bir Tiyatro
Genco Demirer ve Berna Oğuzutku Demirer tarafından kurulan TiyArtro ise, Türkiye’nin ilk çok kültürlü-çok dilli tiyatrosu. Topluluk kuruluşunu Samuel Beckett’in “Krapp’ın Son Bandı” eseriyle 6 Ekim 2014 günü Uluslar arası Tiflis Festivali’nde gerçekleştirdi. Ermenice, Ladino, , Rumca, Süryanice, Yidiş ,Zazaca, Rusça vb. dillerde de özgün eserler sunacak. Özel yapımlarıyla TiyARTro uluslar arası kültür ve sanat alanında yeni bir soluk katacak.
Krapp’ın Son Bandı
Yazan: Samuel Beckett
Çeviren – Oynayan: Hilmi Demirer
Yöneten: Emre Erdem
Tasarım: Genco Demirer
Müzik: Kristopher Fisher
Koreografi: Gökmen Kasabalı
Tasarım Asistanı: Mutlu Öztürk
Yönetmen Yrd.: Mine Duman
İlk Oyun: 6 Ekim 2014 / Tiflif – Gürcistan
* * *
FRİDA “KALABALIK MONOLOG”/İkimetrekare Tiyatro
3, 10, 17, 24 Kasım 20.30
Oynayanlar: Özge Özel, Cansu Saka, Emre Akarsu, Emre Özerden
Mavi Ev ve 40’lı yaşlarına yaklaşan Frida Kahlo.
Yaşamı pahasına; ruhu bedeniyle lades tutuşan bir kadın.
Ve Frida’nın kadere adanmış bedeni; felçli bacağı, kırık omurgası, iltihaplı eli.
32 ameliyat, sekiz korse ve bir kadın. Devrim, arzu, adamlar, kadınlar ve Meksika.
Zihnini, tutkularını ve yaşamını verdiği yirmi beş yıllık dostu, idolü ve sevgilisi ressam Diego.
Boyalar, ağrı kesiciler, fırçalar, röntgenler, sinir hapları, mektuplar, virgüller ve çok fazla acı.
Ya da aşk.
Yazan ve Yöneten: Emre Özerden
Proje Koordinatörü: Çiğdem Akyürek
Proje Asistanı: Caner Saka
* * *
90’larda LUBUNYA OLMAK / Mekan Artı
4 Kasım 20.30
Mekan Artı, 80 lerden sonra şimdi de 90 lara gidiyor. 90ların karmaşası içinde lubunyaların örgütlenmesine, Ülker sokaka, dönemin baskılarına ve ilk onur yürüyüşünün hazırlıklarına kulak veriyor.
Kafası karışmış bir dönemin umut dolu bireylerini dinliyor.
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği nin sözlü tarih projesinin ikinci ayağı olan 90larda Lubunya Olmak tamamen dönemin tanıklarının gerçek röportajlarından oluşuyor.
Oyuncular: Didem Topatan, Murat Baykan, Nilsen Arbaş, Sinan Coşkun, Şebnem Nazlı Karalı
Oyun Süresi: 70 dk.
* * *
BEDREDDİN / Timis
5, 19 Kasım 20.30
Tekrar tekrar yazılan hikayeler..
İnsan bu kadar unutabilir mi? Bu mümkün mü?
Bedreddin’in ve Börklüce Mustafa’nın hikayesi..
Emin olunamayan bir tarih, emin olmaya pek de ihtiyaç duymayan anlatıcılar..
“Bedreddin”, farklı metinlerden derlemelerle beraber TİMİS Oyuncuları tarafından tekrar yazılmış, Nazım Hikmet’in “Şeyh Bedrettin Destanı”, Durali Yılmaz’ın “Şeyh Bedreddin”, Yılmaz Gruda’nın “Börklüce Mustafa” ve Yılmaz Karakoyunlu’nun “Serçe Kuşun Sonbaharı” eserleri referans alınarak hazırlanmıştır.
Süre: 60 dk
Oyuncular
Canan Kardeş
Muhammed S. Özçelik
Ozan Fırat
Müzik Kadrosu
Bihter Denizci
Burcugül Kaya
Esmani Kılıç
İsmail Cem Kaba
Merve Giray
Yönetmen
Selçuk Mert
Derleyen – Yazan
Timis Oyuncuları
Müzik Danışmanı
Ezgi Elkırmış,Pınar Zehra Satılmış
Afiş Tasarım:
Mine Aksoy
Işık Uygulama
İpek Kurtoğlu
Teşekkürler, Aydın Çubukçu, Hakkı Usta, Burçin Gacal, Namık Kartal, Ersin Akça, Timis Oyuncuları Öğrenci Kadrosu, Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü
* * *
Ben Bir Başkasıdır / Tiyatro Fobi
6, 12, 22, 27 Kasım 20.30
“…’düşünüyorum’ demek yanlış bir şey… ‘beni düşünüyorlar’ demeli…
Sözcük oyunumu bağışlayın…
BEN bir başkasıdır…”
Arthur Rimbaud (1871)
“bir ben kurardım kimseleri ilgilendirmeyen
gezmeyi severdim evet herkes sever gezmeyi ben
ben gibi severdim
çok su içmede özenliydim evet herkes özenlidir su içmede
ben ben gibi özenliydim
burcumu ben gibi taşır siyahı ben gibi sever
ben gibi âşık olurdum
felsefeyi sevdim
biricik diyor insan
inandım
çocuktum inandım
büyüdüm yine inandım…”
TiyatroFobi sizleri Arthur Rimbaud’un ünlü sözü “Ben Bir Başkasıdır” üzerine kurulan bir oyuna davet ediyor. Öyleyse;
” -Mış gibi yapınız. Her zaman yaptığınız, yapabildiğiniz gibi. Oymuş, buymuş, şuymuş, şöyleymiş gibi yapın… Evet, evet deneyin, ikna edin kendinizi lütfen. Bu sefer zorda kaldığımız için değil. Mutlu olmaya -mış deyin. -mış gibi yapın.”
yazan & yöneten / erdal baran şahin
oyuncular/ şirin öten – serdar solkun
yönetmen yardımcısı / burak akyol
müzik / cem ulu
* * *
UYKUSUZ / IRISH MAFIA
7, 15 Kasım 20.30
“ Birazdan güneş doğacak ve ben kendi deliliğimi sınırlayacağım”
Sıradan bir hayat ve düzenli bir evlilik… Günlerce, haftalarca süren bir uykusuzluk hali…
Gecenin ve karanlığın çağrısına daha fazla karşı koyamayan Selin, bisikletine binip en izbe, en bilinmedik, en tehlikeli yerleri keşfetmek için her gün güneşin batmasını beklemektedir. Gündüzleri deliliğini sınırlayan, güneş ışığını sevmeyen Selin, toplum algısına göre “kötü”, ”kaybetmiş” ve “istenmeyen” hayatlara tanıklık eder, bu insanların kendisini anlayabildiğini düşünür. Her gece yaşadığı sıra dışı olayların ardından Yıldız’la tanışır. Kendisi gibi hayata bağlanamamış birini tanımak, onunla sohbet etmek gitgide bir karadeliğe doğru çekmektedir Selin’i. Zamanla bu adama hayranlığı artmakta, gerçekle bağlarını yavaş yavaş koparmaktadır. Karakteri itibariyle geçmişteki birkaç anıya takılıp kalmış olan Selin, bilinmez bir geleceğin sisleri arasında kaybolmaktadır.
Kabul ettiğimiz değerler açısından bakıldığında, aslında bir kaybedenin hikayesidir Selin’in hikayesi.
Özgür Özgülgün’ün yazdığı oyunu Can Ceylan sahneye koyuyor. Irish Mafia’nın yedinci oyunu olan Uykusuz’un dekor tasarımı Ecem Düyen’e, ışık ve efekt uygulaması Oktay Şahinler’e, afiş tasarımı Duygu Aktoprak’a ait. Kimya Gökçe Aytaç, Deniz Poyraz Genç ve Duygu Aktoprak’ın oynadığı oyun bu sezonki prömiyerini 29 ekim Çarşamba saat 20:30’da Tiyatro Rampa’da yapacak. Sezon boyunca da seyirciyle buluşmaya devam edecek. (Tek Perde /90dk )
* * *
KİM KİMİ? / Bask Tiyatro
8 Kasım 20.30
Kimsenin kazanamayacağı savaşların durmadan sürmesiydi ölümden bıkmak. Savaştığını sanıp kukla gibi oynatılmaktı ölümden yorulmak. ‘Savaş olmasın’ diye bağırmaktı savaşçılara savaş açmak. Barış için savaşmaktı savaşanları barıştırmaya çalışmak. Konuşunca ölüm kustuğunu bilmekti, susmayı istemek. Fakat hepsini ellerinle öldürmekti, öldürene susmak! Peki nereye kadar? Kim kazanacak? Kim kaybedecek? Kim kimi yenecek? Kim bunu zafer sayacak?
Yazan ve Yöneten: Şakir Baran Tümerdem
Oynayanlar: Doğuş Elden, Ozan Karabulut, Şakir Baran Tümerdem
Işık: Uğur Cuntay
Tek Perde / Süre: 55 dk.
GOR/Destar Tiyatro
11, 18, 25 Kasım
Destar Tiyatro “GOR (Mezar)” bir mezarın içinde geçiyor. Ruhlar, bedenleri çürüyene kadar bedenlerinin yanında kalmak zorundalar. Ölüler bekleyiş halinde geldikleri, bulundukları ve gidecekleri zamana dair bir şeyler geveliyorlar. Geveliyorlar çünkü beklerken gevelemekten başka yapabilecekleri bir şey yok.
Yazan ve Yöneten: Mîrza Metîn
Oyuncular: Alan Ciwan, BerfînZenderlioğlu, Mensur Zîrek, Mîrza Metîn, Sadin Yeşiltaş
Işık Tasarım: Alev Topal
Makyaj:BerfînZenderlioğlu
Fotoğraf: Nazım Serhat Fırat
(Kürtçe oyun / Tek perde / 60 dk (Türkçe üst yazı kullanılmaktadır)
* * *
ET / Tedbil-i Mekan
13 Kasım 20.30
Tek perdelik bir oyun olan ‘Et’ ‘Gösteri Dünyası’ndaki steril, güzel insan imgesine karşıt olarak onun değişmeyen ilkelliğini gösterme amacıyla belirsiz bir geleceğe taşınmış, mizah unsurları üzerine kurgulanmış bir hikaye sunar.
Oyun yemek salonunda geçmektedir.
Dekor ve karakterlere ait kostümler oldukça minimalist ve modern bir tasarımla yansıtılmaktadır.
Süre: 50 dk
Karakterler
A: Genç erkek
B: Yaşlı erkek
C: Orta yaşlı kadın
D: Genç kız
Yaratıcı Ekip
Yönetmen: Erkan TAŞDÖĞEN
Yazan: Şule DEMİER
Yönetmen asistanı: Alişan ÖZKAN
Dekor Tasarım: Nurdan ALİYAZICIOĞLU
Kostüm Tasarım: Ümit ÜNAL
Müzik Tasarım: Erkan TAŞDÖĞEN
Işık Tasarım: Erdem ÇINAR
Oyuncular
A: Alişan ÖZKAN
B: Erkan TAŞDÖĞEN
C: Figen SUMELİ
D: Beste TOK
* * *
BERNARD ALBA’NIN EVİ /Mek’an Sahne
14 Kasım 20.30
Yazan: Federico Garcia Lorca
Uyarlayan, yeniden yazan: Pelin Temur
Yöneten: Ahmet Melih Yılmaz
Oynayan: Ahmet Melih Yılmaz
Yönetmen yardımcısı: Cansu Yumuşak
Süre: 50 dakika
Federico Garcia Lorca’nın Bernarda Alba’nın Evi oyununu, anneanne Maria Josefa’yı merkeze alarak, bir anlatıya dönüştüren oyunda bir erkek oyuncu, beş farklı kadını canlandırıyor. Oyun, Queer kavramına Lorca’nın kadınları üzerinden bakıyor. Oyuncu; bedenine, Bernarda ve kızlarını çağırarak, “Kadın rolü, erkek rolü yoktur! Rol vardır” fikrini sahnede görünür kılıyor.
Maria Josefa, Franco faşizminin karanlığını, penceresinden yel girmesi bile yasaklanmış bir evde hikayeleştiren Lorca’dan sözü alarak, zorbaya karşı bir şenlik çağrısı yapıyor. Yaşam, tüm davetkarlığıyla her yerde kaynayıp dururken, zorbanın onun çevresine geçirmeye çalıştığı yasaklar çemberi işe yarar mı?
“Zorbaların huyudur, kendi sözlerine fazla inanırlar. Dünya iki dudaklarının arasında sanırlar. ‘Yasak! Bitti!’… Yasak ne ayol!”… İpi kısacık bağlananlar da var elbet, ama hangi sesi dinleyeceğini unutmayanlar da var. Sahnede bedeninin ve sesinin sınırını zorlayan oyuncu bizi de hangi sınırın kabul edilebilir olduğu konusunda düşünmeye zorluyor.
“Açan anahtar ve kilitleyen el senindir. Yaşam taşar zorbanın parmaklarının arasından; sana dökülür.”
* * *
CIRCUS D’ARC/Kadro Pa
20 Kasım 20.30
Tozlu bir sirk çadırı…2 kişilik renkli bir kumpanya… Ermiş Jan Dark’ın kahramanlık serüveni…Circus D’arc’ta hepsi bir arada..
Sayın Mösyöler!!! Sevgili Madamlar!!!
Circus d’Arc’ta Jan Dark’ın hikayesine şahit olacaksınız! Karşınızda pek şakacı, bir o kadar da cesur bir kumpanya göreceksiniz. Aman ha… Sirk numaralarımız gözlerinizi kamaştırırken Jan Dark’ı unutmayınız!!
Proje: Kadro pa
Bernard Shaw’ın eserinden,
TasarımUygulama: Didem Kırış, Simge Günsan
Koreograf: Özgür Kavurmacıoğlu
Dışgöz: Güray Dinçol
Afiş: Kemal Okur
Fotoğraf: Hasan Canberk Karaçay
Yazan: Mark Ravenhill
Çeviren: Erol Şaybak
Reji: Theatre Deng û Bêj
Dramaturg: Yusuf Unay
Dekor ve Kostüm: Theatre Deng û Bêj
Işık Tasarımı: Tugay Boz
Afiş Tasarımı: Rahime Orak, Sercan Boran
Fotoğraf: Haluk Doğan Güneş
Asistanlar: Ömer Cem Çoltu, Ege Balkuvvar
* * *
DÎSKO 5NO’LU \ Destar Theatre
26 Kasım 20.30
Diyarbakır 5 No’lu cezaevi vahşeti üzerine bir deneme… Bir vahşet anlatısı…
“Disko” (Disiplin koğuşu), Türkiye’de bilindiği üzere askeri bir işkencehanedir. “5No’lu” ise bu işkencehanenin bir halka karşı soykırım düzeyinde deneme tahtasıdır.
Bir örümcek, bir sinek, bir fare, bir köpek, bir gardiyan ve bir mahkûm tek vücutta dile geliyorlar. Aklın ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan insanlık dışı bir vahşeti anlatıyorlar.
Oyun metni “Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi” ile ilgili yazılmış anı, araştırma, belgesel çalışması ve görüşmeler kaynak alınarak yazılmış kurmaca bir metindir. Oyun, reji ve oyunculuk denemeleri, sade dekoru, ışığı ve konusuyla seyirci üzerinde çok sert bir etki yaratıyor.
Nivîskar/Yazan: Mîrza Metîn
Derhêner/Yöneten: Berfîn Zenderlîoğlu
Lîstikvan/Oynayan: Mîrza Metîn
Sêwirînerê Dikê/Sahne Tasarım: Metîn Çelik
Sêwirînerê Ronahiyê/Işık Tasarım: Alev Topal
Mûzîk: Nizamettin Ariç / Wêneyên Xewnan
Vîdeo: Pia Rönicke & Zeynel Abidin Kızılyaprak
Afîş: Metin Çelik
Asîstan: Adar Baran Değer, Alan Ciwan, Sevgi Turan
Wergera jor nivîs ê/Türkçe üst yazı çevirisi: Nazê Yerlikaya
Efekt: Alan Ciwan, Adar Baran Değer
Wêne/Fotoğraf: Nazım Serhat Fırat
1 Perde, 60 dk. / Kürtçe. Oyunda Türkçe ve İngilizce üst yazı kullanılmaktadır.
Xelat/Ödül:
2011 NTVmsnbc yılın en iyileri seçkisinde “yılın en iyi 5 oyunu” arasına seçildi.
2012 TiyatroTiyatro Dergisi Ödülleri “yılın erkek oyuncusu” ödülü.
2012 XII. Direklerarası Seyirci Ödülleri “en iyi tek kişilik prodüksiyon” ödülü.
2012 TiyatroTiyatro Dergisi Ödülleri yılın yapımı, yılın yönetmeni, yılın oyuncusu, yılın ışık tasarımı adayı.
2012 Hürriyet gazetesi seçkisinde “yılın en iyi on perfornansı” arasına seçildi.
2012 Tiyatronline “yılın en iyi tiyatro fotoğrafı” ödülü.
* * *
TİRS Û XOF / Theatre Deng û Bêj
29 Kasım 20.30
Savaş; pek çok insanın trajedisine kapkara bir fon olan o kirli kelime… Çıkarları için yakıp yıkan egemenler ve savaş lordları da ellerindeki medya gücüyle gerçekleri gizleyip yalanlardan kurulu bir ağ örmeye çalışırlar. Bu ağda çoğu zaman açlık, annelik, işkence, cinayet, ölü çocuklar, korku, sefalet, diktatör heykelleri ve işgal edilen ülkeler, yalnızca küçücük birer motif olarak yer alıyor. Mark Ravenhill’ın onaltı oyundan oluşan “Shoot, Get Treasure, Repeat” (Vur, Yağmala, Yeniden) adlı metninden seçilen dört oyun da bu yakın ve tanıdık motifler üzerine kurulu ve yine o kadim soruyu hatırlatıyor bize: Bütün savaşlar, acılı annelerin ve onların öldürülen çocuklarının trajik hikayelerinden ibaret değil mi?
Şer, peyveke qirêj e ku ji bo gelek trajediyên takekesî dibe paşxaneyeke reş. Serdestên şerxwaz jî bi saya hêza çapemeniya xwe, bi sansur û veşartina rastiyan, tevnê berjewendiyên xwe dihûnin.Li ser wê tevnê birçîtî, dayîktî, êşkence, kuştin, cesedên zarokan, tirs û xof, xizanî, heykelên dîktatoran û dagirkirina welatan mixabin dibin nexşên biçûçik. Ev her çar lîstikên Mark Ravenhill ku ji nav şanzdeh lîstikên metna “Shoot, Get Treasure û Repeat” (Lêxe, Talan Bike, Dîsa) hatine hilbijartin jî li ser van motîfên nas û nêzîk ava bûne û wê pirsa qedîm tînin bîra me: Ma ne hemû şer, ji çîrokên dayikên dilsoj û zarokên kuştîn?
Oynayanlar: Nazlı Benan Özkaya, Aydın Şentürk, Özlem Taş, Şehmus Kartal, Güldestan Yüce, Turgay Atalay
Oyun / Türkçe – Kürtçe / Türkçe – Kürtçe Üstyazı / 90 dk. / +18
* * *
OLMAK YA DA OLMAMAK Tiyatro Vira
30 Kasım 20.30
Sistem masalları keşfetti ve masallar değişti.
Bir varmış bir yokmuş…
Yaşam böyle tarif edilirdi masallarda. Cümleyi ardarda iki sahne olarak değil, eş zamanda bir meydana geliş, bir döngüsellik, iç içe çemberler olarak anlamak daha iyidir.
İnsan bir güneş, bir ışık, doğada ve hatta evrenin ortasında pek çok şeyle birlikte, vardır veya yoktur.
Shakespeare sadece bu masalı keşfetti ve yetişkinlerin masallarını anlattı… Hamlet sadece bir araçtı, tıpkı diğer karakterler gibi…
Eylemler ve eylemsizlikler süregelen yaşamlarımızı ne kadar etkiliyor?
Değişen dünya hikayelerimizi ne kadar değiştirdi?
”Olmak” kavramı bizim alanlarımızı nasıl etkiliyor?
Kimliklerimiz dışında ‘biz’ kimiz?
‘’ Meddah – Hissetmiyorum. Artık hiçbir şey hissetmiyorum! Çok sıkıldım… Ülke dediğin ne ki aslında, toprak… Birileri zamanında çıkmış burası benim demiş, başka biri başka bir yeri sahiplenmek istemiş. Sonra insansın ya, komşunun bahçesi güzel gelmiş, girmişsin bahçeye, burası da benim olacak demişsin, komşun vermem demiş, sonrası savaşlar, çizilen sınırlar. İlk sınırı çizen insan kadar suçluyuz hepimiz! Sen hiç sınır çizen kuş gördün mü? Ya da bir kaplan neden öldürür mesela? Peki ya bir insan neden öldürür? ‘’ Süre 50 dk
Yazan ve Yönetmen: Neslihan Çakıner
Yön.Yardımcısı ve Dramaturg: Dilem Cengiz
Ses tasarım: Can Yurttagül
Müzik: Cemre Kabaş
Koreografi: Neşe Ceren Aktay
Sahne/ Kostüm Tasarım: Aycan Arık
Sanat teknik: Halime Dursun
Afiş Tasarımı: Aycan Arık
Tanıtım Filmi ve Fotoğraflar: Ahmet Karakaş
Meddah: Gizem Bulut
Biletler : Sahne Gişesi ve Biletix
Online Bilet Almak İçin Tıklayınız
Kaynak : Şermola Performans


















